Beyin Matematiği

Prof.Dr. İsmail Hakkı Aydın 2021-12-31

Beyin Matematiği
-

Eflatun’un “Kötülük, bilgisizlikten gelir”, Aristo’nun, “Matematik düzen, simetri ve limitleri ortaya koyar ve bunlar güzelliğin en muhteşem formlarıdır” ve Jhon Nash’ın “Oyun oynarken ihtiyacımız olan aslında biraz matematik, biraz şizofreni” özdeyişleri bir yana, beni oldum olası sayıların sırrı ve matematiğin esrarengiz dünyası cezbetmiş, gerek meslek hayatımda (Nöroşirurji, Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi) ve gerekse paramedikal konularda meşgul olduğum diğer bilimsel, sosyal, felsefi, edebi, kültürel ve sanatsal sahalardaki çalışmalarımda hep bir matematiksel bağlantının ve felsefi alakanın var olduğu düşüncesi ile bunun cezbedici ve baş döndürücü gizeminin arayışı içinde bulundum ve rahmani kutsiyetine inandım. 

Sayılar zaten eskilerden beri sadece matematikçilerin değil bilim ile yolu kesişen tüm insanların ilgisini çekmiştir. Çünkü matematik, bilim ve teknolojinin muasır medeniyete katkısının rakamlarla ispat edilmesidir. Tarih boyunca verilerimizin, bilgilerimizin güvenli bir biçimde saklanmasını ve istemediğimizin kişilerin erişimine kapalı olmasını yine bu sihirli rakamlarla başarmışızdır.  

Doğal dünyayı anlama şeklimizi muhtemelen hiç kimse Prusyalı Tabiat Bilimci, kaşif ve coğrafyacı Alexander von Humboldt kadar etkilememiştir. Ancak arkasındaki esas tabiat kitabının da matematik esaslı olduğu hakikatinin de itiraf edildiği unutulmamalıdır.

Bilgisayarımıza bir şarkı indirdiğimizde veya MP3 çalarımızda bir dijital müzik dosyası çaldığımızda, Fourier dönüşümü adı verilen matematiksel bir denklemden yararlandığımızı biliyor muyuz acaba! Ya da bir şiiri yazarken kullanılan dillerden en önemlisinin, hatta aruzda, rubaide, gazelde ve  güftede, matematiğin olmazsa olmazı olduğunu…

Ya kuşlar, arılar, böcekler, örümcekler ve diğer hayvanlar… Onlar da hayatlarını kendilerine özgü matematik kurallarına göre düzenler ve sürdürürler. Sadece terzi kuşlarının (Orthotomus sutorius) yuvalarını yapabilmek için büyük yaprakları örümcek ipeği veya bitki lifleriyle birleştirmesinin matematiğini nasıl çözebiliriz ki… Ya bir arının peteğindeki matematiği, geometriyi ve mahareti.

Çok yeni çıkan bazı makalelerdeki, matematiksek ehemmiyeti izah etmek açısından, bir hususu zikir etmek istiyorum. Hayvanların da yönlerini nasıl buldukları hep merak konusu olmuştur. Çin’de yaşayan bir grup fil geçen ilkbaharda yola çıktılar ve yaklaşık 500 km yol alarak güneye Myenmar veya Laos’a doğru göçe başladılar. Bunu neden yaptıkları bilinmiyor. Bilimciler merakla takip ediyorlar. Nature’de Haziran 23, 2021’de çıkan “Magnetic sensitivity of cryptochrome 4 from a migratory songbird.” başlıklı yazıda araştırma sonuçları yayınlandı. Göç eden ile göç etmeyen kuşlar arasında cryptochrome 4 (CRY4) üzerinden bir araştırma yapılmıştır. Bu yön bulma konusunda iki ana görüş ortaya çıkmıştır. Birincisi; Kuşların bedeninde belli bir dizilimde bulunan oksitlenmiş demir bileşiği manyetit (Fe3O4) kristallerinin fiziksel ilişki halinde bulundukları mekanorespetörler üzerine tork(torque) uygulaması ile dönme kuvveti sağladığı ve mekanoreptörlerdeki iyon kanallarının açılıp kapanması ile bedenin yeniden hizalanmasını sağladığı şeklindedir. Diğer görüş ise göç eden canlıların retinasında yer alan ve magnetik olarak duyarlı olan cryptochrome‘lar manyetik alan değişikliğinde rol alarak yönü sağlamaktadırlar. Bütün bunlar hep matematiğin mucizesi değil midir ki…

Zaten Allah’ın yaratma sistemi de(Kamer 49), Kur’ân’ı sistem de Matematik değil midir ki… Evet… Allah’ın sistemi, matematiktir! Çünkü Matematik, Tanrısal Düşünce Sistemidir! Kâinatı, yaratılışı ve hayatı anlamanın yolu da, matematikten geçer ve hayatın sırrı, mitokondrial DNA, nükleer DNA, adenin, timin, guanin, sitozin, molekül, protein ve aminoasit matematiğinde gizlidir. Kâinatın sırrı ise, yine bir başka matematiksel yöntem olan ideal simetri ve eliptik integral üzerine tesis edilmiş ve “SU”da gizlenmiştir. “Kâinatta çözümsüz ve anlaşılmaz problem yoktur, yeter ki şüphe edelim” derken bile matematiğin ipine sarılmaktayız.

Anlamak için akıbetin ufku olan ve sonucu matematiksel olarak belirleyen şüpheye ihtiyaç vardır. Şüpheyi, bilimin ve bilginin yolculuğunu dikkate alarak Kâinata sormak ise, laboratuvar ortamındaki deneydir. Çünkü, evrenin kurallarının varlığını, sadece “Bilim” matematikle söyler. Her ne kadar, bilim ilerledikçe bilinenleri bilinmez, bilinmeyenleri bilinir yapsa da, kuantolojik olarak bir şeyin varlığı da, yokluğu da ispat edilemezse de, bilimin dili olan matematik, modellenebilme ihtimaliyetini dikkate alarak doğru yolu bize gösterir. 

Edebiyattan, plastik sanata, şiirden mûsîkîye hepsi, beyin ve gönül işbirliğinin matematiksel, estetik, armonik, melodik ve âhenkli olan söz ve ses mahsulüdür. Zira matematik, bilimin dili olduğu gibi sanat ve edebiyatın da sihridir!

Bilim insanlarını, son zamanlardaki bilim dünyasında çığır açan özellikle “Laniakea, Connectome ve Epigenetics” alanlarındaki çalışmalar, beyni daha iyi anlama gayretleri, nöronun kişilik ve fonksiyonlarının sırrını çözebilmek için yapılan araştırmalar, gerek rakamların gizemini ve gerekse matematiğin mucizevi fonksiyonunu çözmeye ve daha iyi anlamaya itmiştir. “Evren beyine, beyin bir nörona sığmış da, tek bir nöron Evrene sığmamış” özdeyişimiz de bu hakikatin bir başka ifadesidir.

Zaman zaman, gerek makalelerimde ve gerekse kitaplarımda; “…Yakın bir gelecekte, sanal gerçeklik (VR) prensipleri çerçevesinde, hologramlarımızla birçok yerde toplantılara bile iştirak edebileceğiz ve birbirimize ikramda bulunabileceğiz. İstenildiğinde, Starlinkler üzerinden her yerde ve her zaman, radar teknolojisi ile entegre elektronik sistemler özel olarak manipüle edilerek kilitlenebilir. Starlink aracılığı ile, istenilen kişinin hologramı (mucizevî bir şekilde!) gökyüzünden dünyaya “mehdi ve mesih” iddiaları ile indirilebilecektir! “Dijital Diktatörlük”, “Dijital Faşizm”, “Dijital Uyuşturucular” ve “Dijital Kölelik” planlanmış durumda…” ifadelerini kullanırken güvendiğim kaynak yine matematiksel öngörü olmuştur. Yani matematik, diğer bir ifade ile istikbalin dürbünüdür! ...

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 1

Abdurrahman Karan
Abdurrahman Karan
2022-02-06

Allah Razı Olsun Hocam